MÜSLÜMAN NASIL OLMALIDIR?

Müslüman nasıl olmalıdır sorusu çok geniş anlatılması gereken bir konu, biz burada sadece müslim – Gayrı müslim ilişkilerindeki müslümanın davranışını kısaca ortaya koymaya çalışacağız.

Hemen konuyu Allaha (cc) ve Rasûlüne götürelim. En iyi davranış bu olur.

يَٓا اَيُّهَا الَّذٖينَ اٰمَنُٓوا اَطٖيعُوا اللّٰهَ وَاَطٖيعُوا الرَّسُولَ وَاُو۬لِي الْاَمْرِ مِنْكُمْۚ فَاِنْ تَنَازَعْتُمْ فٖي شَيْءٍ فَرُدُّوهُ اِلَى اللّٰهِ وَالرَّسُولِ اِنْ كُنْتُمْ تُؤْمِنُونَ بِاللّٰهِ وَالْيَوْمِ الْاٰخِرِؕ ذٰلِكَ خَيْرٌ وَاَحْسَنُ تَأْوٖيلاًࣖ

(Nisa 59)

“Ey iman edenler! Allah’a itaat edin, peygambere itaat edin, sizden olan ülü’l-emre de. Eğer bir hususta anlaşmazlığa düşerseniz Allah’a ve âhirete gerçekten inanıyorsanız onu, Allah’a ve peygambere götürün. Bu, elde edilecek sonuç bakımından hem hayırlıdır hem de en güzelidir”.

Ayet konuyu net olarak ortaya koymuş, Müslüman, Allah’ın (cc) ve Rasülünün yoluna tam teslim olmuş kişidir, amasız fakatsız. Müslümana düşen hükümlere uyumaktır.

Dikkat buyurun, Allahtan (cc) aldığı emirlerle islamı yaşayan ve anlatan bir peygamber var, Müslüman o peygamberin çizgisinde giden insandır.

وَمَٓا اٰتٰيكُمُ الرَّسُولُ فَخُذُوهُ وَمَا نَهٰيكُمْ عَنْهُ فَانْتَهُواۚ وَاتَّقُوا اللّٰهَۜ اِنَّ اللّٰهَ شَد۪يدُ الْعِقَابِۢ

Haşr 7 “…..Peygamber size ne verdiyse onu alın, neyi de size yasak ettiyse ondan vazgeçin. Allah’a karşı gelmekten sakının. Şüphesiz, Allah’ın azabı çetindir”.

Rabbimiz (cc), Peygamber (sav) ile ilgili ayeti kerimeleri çokça bildirmekte o peygamberin yolundan gitmeyi emretmekte.

Şimdi Peygamberimiz Hz. Muhammed (as)’ın bir sıfatını ele alalım. Müslüman nasıl olmalı.

Peygamberlerin sıfatlarından biri “EL-EMÎN” güvenilir olmaktır, bu davranış kime karşı olmalı, tabiki bütün insanlığa karşı. Rasülullah (sav) islam gelmezden öncede islam geldikten sonrada güvenilir kimse idi, emanetler ona teslim edilirdi, bir konuda anlaşmazlığa düşüldüğünde sözüne güvenilir kişi idi.

Ozaman müslümana düşen, peygamberi örnek alıp, onun yolundan bir cm dahi sapmamaktır. Bize sorulan bir soruyu hemen Rasulullaha götürmeliyiz.

Haydi bakalım şu çokça sorulan soruyu peygambere götürelim;

Gayri müslim birilerine karşı nasıl davranmalıyız, onu yıpratmak için, onu zayıflatmak için elimizden ne kötülük geliyorsa yapmalımıyız yoksa bu meseleye nasıl yaklaşımıyız?.

Konuyu hemen peygamberimizin davranış şekline götürüyoruz çünki baştada ona götürülmesi gerektiğini yazmıştık. Hz. Peygamber islam gelmezden öncede her hususta kendisine güvenilen insandı, hangi dinden olursa olsun, inanan inanmayan herkes güvenir olduğundan malını ona teslim eder ve oda emanete gözü gibi bakar sonrada aldığı gibi teslim ederdi. Bu durumu islam geldikten sonrada devam etti.

Müslümanın önderi, örneği Hz. Peygamber olduğuna göre gayrı müslim, iman etmemiş birileriyle aynı toplumda yaşayan müslümanlar da güvenilir olmaları için peygamberin yaptığı şekilde davranış sergilemeliler. Emanete ihanet eden bir müslüman, mala zarar veren bir müslüman, haram yiyen bir müslüman, günah bataklığında kaybolmuş bir müslüman nasıl peygamberin yolundan gitmiş olur. Hz. Peygamber şöyle deseydi, bunlar müşrik inanmıyorlar ben bunların mallarını geri vermeyeyim, bunları yıpratmak için, bunların ekonomilerini çökertmek için vs her türlü oyunu yapayım deseydi islam dünyası bukadar genişlermiydi. Düşünün peygamber (sav) savaş durumu hariç hep zarar verme tarafında düşünüp hareket etseydi güvenilir MUHAMMED olur muydu. Kabenin duvarına Hacerül Esved konulacağı zaman o islam inancından yoksun olan Mekkenin ileri gelenleri Muhammed güvenilirdir o bize hakem olsun derlermiydi, veya gayrı müslim birilerinin içinde yaşayan bir müslüman sürekli o insanının gözünde yaptığı kötülüklerle tanınıyorsa güvenilir olabilirmi. O islam Peygamberi ki Mekkeden Medineye göç ederken yatağına Hz. Aliyi yatırırken Hz. Aliye; “Şu emanetleri falan falan kişilere ver” diyen bir peygamber. Mekkede değerli eşyalarını Peygambere teslim etmeyen kişi yok denecek kadar azdı. Tam tersini yapabilirdi, bu azılı müşrikler beni yurdumdan kovuyorlar bende onlara zarar vereyim deyip emanetleri geri vermezdi. Velhasılı biz dünyanın neresinde olursak olalım ümmeti olduğumuz peygamberin yolundan hiç sapmadan giden bir ümmet olmalıyız. En güvenilir bir müslüman olmalıyız ki inanmayanları bile hayrete düşürelim.

Müslüman; EbuHureyre’nin (ra)  rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) bir gün minbere çıkarak ashabına şöyle hitap etti:

“Ey insanlar, bir kul ki, insanlar onun elinden ve dilinden salim kalmadıkça Müslümanlardan sayılmaz. Komşusu onun zararlarından emin olmadıkça imanın kemal mertebesine ulaşamaz. Haramdan korunmak için şüpheli şeyleri terk etmedikçe muttakilerden sayılmaz…..”

Rasulullah (sav): “İnsanların en hayırlısı insanlara faydalı olandır. İnsanların en kötüsü de insanlara zarar verendir.”  buyurmaktadır.

Müslüman her konuyu Ayet ve Hadisler ışığında halleder, ben böyle diyorum, bence böyle olmalı demez. Vesselam.

Orhan Güler